Sosyal Medya

Coğrafyamız

Kerkük’te sorun sadece bayrak mı?-Bilgay Duman

Kerkük’te bayrak krizi aslında uzun soluklu bir sürecin sonucu, son iki aydır yaşananlarsa adeta krizin ayak sesleriydi. Bölgenin vilayet sınırlarını aşan çatışma potansiyeli, hem Irak içinde hem de bölgesel ve uluslararası çatışma dinamiklerini harekete geçirebilir.



Kerkük, Irak’ın en tartışmalı bölgelerinden biri ve bugünlerde gündemin ana konusu haline geldi. Irak’ta IŞİD’le mücadele sürerken, Kerkük Valisi Necmettin Kerim’in önerisiyle Kerkük’teki kamu binalarına Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) bayrakları çekildi ve elbette büyük bir tartışma baÅŸladı.
 
Ancak petrol zengini Kerkük’te yaÅŸananları sadece bayrak krizi üzerinden deÄŸerlendirmek çok sığ bir yaklaşım olur. Zira Kerkük’teki gerginlik, uzun soluklu bir sürecin sonucu. Bugünü anlayabilmek için 2003’ten bu yana Kerkük’te yaÅŸananlara bakmakta fayda var.
 
2003 sonrası Kerkük: Çekişme ve belirsizlik
 
ABD’nin 2003’te Irak’ı iÅŸgali sonrasındaki süreçte Kerkük, Irak’ın en tartışmalı konularından biri haline geldi. Irak’taki Kürt siyasi gruplar “bağımsız devletin anahtarı” olarak gördükleri Kerkük üzerinde yoÄŸun bir baskı kurdu. Bazı istatistiklere göre, 2003’ten sonra 600 binden fazla Kürt Kerkük’e göç ettirildi, ABD iÅŸgali öncesi 840 bin civarında olan Kerkük nüfusu kısa zamanda arttı, bugün nüfusun 1,6 milyonu geçtiÄŸi biliniyor.
 
Kürt siyasi gruplar, 2003’ten sonra ABD’nin desteÄŸiyle Irak’ın kuzeyindeki fiili otonom bölgeye hukuki statü kazandırdı ve IKBY resmen tanındı; iÅŸte bu avantajla Irak’taki güç boÅŸluÄŸundan da faydalanarak 1991’de oluÅŸturulan fiili otonom bölgenin sınırlarını geniÅŸletme çabasına giriÅŸtiler. Kerkük’le birlikte Musul, Selahaddin ve Diyala’nın bazı bölgeleri, 2005’te ihtilaflı bir referandumla kabul edilen Irak Anayasası’nın 140. maddesiyle “tartışmalı bölgeler” statüsü aldı. Böylece Irak merkezi hükümetinin idaresinde olsa da peÅŸmergelerin kontrolündeki bazı bölgelerin geleceÄŸi tartışmaya açıldı.
 
Bu süreçte Kerkük’ün geleceÄŸinin belirlenmesi için de bir yol haritası çizildi; 31 Aralık 2007’ye kadar, önce Kerkük’te zorla uygulanan nüfus deÄŸiÅŸtirme politikalarının yarattığı problemlerin giderilmesini öngören normalleÅŸtirme, ardından nüfus sayımı ve referandumla Kerkük’ün statüsü belirlenecekti. Fakat öngörülen tarihe kadar sürecin ilk aÅŸaması bile tamamlanamadı ve bu madde geçerliliÄŸini yitirdi.
 
Ancak Kürt siyasi grupların Kerkük baskısı arttı. Kerkük’ün yönetiminden sorumlu idari birimlerin neredeyse tamamının başına Kürt müdürler getirildi. Özellikle Necmettin Kerim’in vali olmasından sonra Kürtler için yeni yerleÅŸim alanları kuruldu. Hatta Kerim’in kararıyla Türkmen arazileri kamulaÅŸtırıldı, Kürt yerleÅŸimciler için yeni konut projeleri yapıldı.
 
Kerkük’ün kırılma noktası
 
Kerkük’teki asıl kırılma noktası ise IŞİD’in Haziran 2014’te Irak’ta kontrolü saÄŸlaması ile yaÅŸandı. Kerkük’ün güneyindeki Havice ilçesinde de IŞİD’in hakimiyet kurması üzerine Irak ordusu Kerkük’ten çekildi, kentteki tüm inisiyatif peÅŸmerge ve Kürt siyasi partilere baÄŸlı asayiÅŸ güçlerine kaldı. Bu durum Kerkük ile BaÄŸdat yönetimi arasındaki siyasi ve idari baÄŸlantının fiilen kopmasına sebep oldu. Kerkük ve çevresinde terör örgütü PKK’nın varlığı da arttı. Kerkük Valisi Kerim PKK’lı teröristleri resmi makamında ağırlayarak örgütün varlığını onaylamış oldu.
 
2014 Irak Parlamentosu seçimlerinde milletvekili seçilen Kerkük Vilayet Meclisi BaÅŸkanı Türkmen asıllı Hasan Turan’ın yerine vekaleten Kürt asıllı Rebvar Talabani getirildi. Türkmenlerin Turan’ın yerine gösterdiÄŸi adayları ya Meclis çeÅŸitli bahanelerle oylamaya almadı ya da Vali kabul etmedi. Bu mevki de Kürtlerin eline geçti. Haziran 2014’te bir suikast sonucu öldürülen Kerkük Ä°lçe Meclisi BaÅŸkanı Türkmen asıllı Münir Kafili’nin yerine bir seçim yapılmasına da imkan verilmedi.
 
Kerkük’teki asıl kırılma noktası ise IŞİD’in Haziran 2014’te Irak’ta kontrolü saÄŸlaması ile yaÅŸandı. Kerkük’ün güneyindeki Havice ilçesinde de IŞİD’in hakimiyet kurması üzerine Irak ordusu Kerkük’ten çekildi, kentteki tüm inisiyatif peÅŸmerge ve Kürt siyasi partilere baÄŸlı asayiÅŸ güçlerine kaldı. Bu durum Kerkük ile BaÄŸdat yönetimi arasındaki siyasi ve idari baÄŸlantının fiilen kopmasına sebep oldu. Kerkük ve çevresinde terör örgütü PKK’nın varlığı da arttı. Kerkük Valisi Kerim PKK’lı teröristleri resmi makamında ağırlayarak örgütün varlığını onaylamış oldu.
Öte yandan, IŞİD iÅŸgali sonrası Kerkük petrolleri üzerindeki Kürt denetimi de giderek arttı. Kerkük’te petrol çıkarılan beÅŸ bölgenin ikisi tamamen peÅŸmergelerin kontrolüne geçti. Bunun üzerine Irak merkezi hükümeti Kerkük petrolü konusunda IKBY ile anlaÅŸma yapmak durumunda kaldı. Böylece idari ve hukuki olarak Kerkük petrolü üzerinde resmi ve hukuki hiçbir hakkı olmayan IKBY, Kerkük’teki petrolden de gelir elde etmeye baÅŸladı.
 
Kürt iç politikasındaki geliÅŸmeler, IŞİD sonrası IKBY’nin alan geniÅŸletme çabası, Irak merkezi hükümetinin pozisyonu, PKK’nın Kerkük’te etkinliÄŸinin artması, HaÅŸdi Åžaabi’nin varlığı, bölgesel denklem içerisinde Türkiye-Ä°ran rekabeti gibi faktörler neticesinde Kerkük üzerindeki çekiÅŸme en üst seviyeye taşındı.
 
Bayrak krizinin anlamı ne?
 
Bayrak kriziyle dikkatlerin toplandığı Kerkük’te aslında gerilimin son dönemde nasıl yükseldiÄŸini görmek için geçtiÄŸimiz iki ayda yaÅŸanan geliÅŸmelere bakmak yeterli.
 
20 Åžubat’ta, Ä°ran ve Irak arasında, Kerkük’teki petrol ve doÄŸalgazın yeni bir petrol boru hattı ile Ä°ran üzerinden taşınmasını içeren bir ön anlaÅŸma imzalandı. 27 Åžubat’ta IKBY BaÅŸkanı Mesut Barzani Türkiye’ye gelirken, IKBY bayrağı da ilk kez havaalanında göndere çekildi. 2 Mart’ta KYB’ye baÄŸlı bir grup silahlı güç, BaÄŸdat’ın IKBY’ye verdiÄŸi bütçeyi kesmesini bahane göstererek, Kerkük’teki Irak merkezi hükümetine baÄŸlı Kuzey Petrol Åžirketi’ni bastı.
 
7 Mart’ta Irak BaÅŸbakanı Haydar Ä°badi, Erbil ve Süleymaniye’de Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ve Kürdistan Yurtseverler BirliÄŸi'ne (KYB) mensup yetkililerle görüştü, akabinde Kerkük petrolünün Türkiye üzerinden satışı konusunda Barzani ve Ä°badi’nin anlaÅŸtığına yönelik söylentiler çıktı.
 
Bu halkanın son parçası, Kerkük Valisi Necmettin Kerim’in 14 Mart’ta Kerkük Vilayet Meclisi’ne gönderdiÄŸi, resmi günlerde Kerkük’teki kamu kurumlarına Irak bayrağıyla birlikte IKBY bayrağının da asılmasını ve yazışmalarda resmi dil olarak Arapça ile birlikte Kürtçe’nin de kullanılmasını öngören genelge oldu. Türkmenler karara karşı çıktı. Irak merkezi hükümeti, Türkiye ve BirleÅŸmiÅŸ Milletler Irak’a Yardım Misyonu’ndan (UNAMI) uyarı mesajları geldi. Hatta Irak merkezi hükümeti, Irak Anayasası’na aykırı bu giriÅŸim geri alınmazsa, Kerkük’teki memurların maaÅŸlarının kesileceÄŸini duyurdu. Ancak tüm uyarılara raÄŸmen, 28 Mart’ta karar hayata geçti, vilayette yükselen tansiyon doruÄŸa çıktı.
 
Åžimdi Türkmenler kararı protesto için gösteriler düzenliyor. Ancak Türkmenlerin tepkisi bununla sınırlı kalmayabilir. Zira Irak Türkmen Cephesi BaÅŸkanı ve Kerkük Milletvekili ErÅŸat Salihi, açıklamalarında, uygulama sürerse Türkmenler olarak silahlı direniÅŸten baÅŸka çarelerinin kalmayacağını ve Kerkük’ün kimliÄŸinin korunması için çatışmayı dahi göze alabileceklerini belirtti.
 
Kürt iç siyaseti ve dengeler
 
Önümüzdeki süreçte Kerkük’teki gerginlik ve çatışma dinamikleri artabilir. Etnik tansiyon yükseliyor, özellikle Türkmenler ve Kürtler arasında gerilim hakim. IKBY ve Irak merkezi hükümeti arasındaki yetki çekiÅŸmesi yeniden baÅŸladı. Bu durum, ortak operasyonlarla yürütülen IŞİD’le mücadelede BaÄŸdat ve Erbil koordinasyonuna zarar verebilir.
 
Kerkük’te KYB'li Necmettin Kerim’in attığı tek taraflı adım, IKBY iç siyasetindeki dengeleri de etkileyebilir. Zira IKBY içerisinde, KDP ile Ä°ran’a yakın KYB-Gorran arasında bir soÄŸuk savaÅŸ yaÅŸanıyor. 2015’in yaz aylarında Mesut Barzani’nin baÅŸkanlık süresinin uzatılması konusuyla ortaya çıkan siyasi kriz sonucunda, IKBY’de hükümet neredeyse iÅŸlemez hale geldi. IKBY Parlamentosu uzun zamandır toplanamıyor. Ciddi bir ekonomik kriz var. Memur maaÅŸları ödenemediÄŸi için eÄŸitime dahi baÅŸlanamamış, kısmi ödemelerle kriz aşılabilmiÅŸti. Ancak ekonomik problemler çözülemedi. KYB de kendi gücünü arttırabilmek için KDP’nin bu zayıflığından faydalanmak istiyor.
 
IKBY’de genel seçim tarihi Eylül 2017. Ertelenmesi gündemde de olsa seçimler öncesi Kerkük’te zaten güçlü olan KYB bu avantajını kullanmak istiyor. Kürtler Kerkük için “Kürtlerin Kudüs’ü” der. Kentte IKBY bayrağının çekilmesi de Kürt iç siyasetinde Necmettin Kerim ve KYB’nin popülaritesini yükseltti. Hatta “Barzani’nin yapamadığını Kerim baÅŸardı” vb. cümleler fısıldanıyor son günlerde.
 
Gündem değiştirmek ve bağımsızlık referandumu
 
Bayrak meselesinde zemin kaybeden Barzani, gündemi tekrar elinin güçlü olduÄŸu alana çekerek, BM temsilcileri ile yaptığı son görüşmede bağımsızlık referandumunu yeniden gündeme getirdi ve KYB ile bu konuda bir komisyon kurulması için toplantı yaptı. Zira Barzani, ne IKBY yönetimindeki gücünü KYB’ye kaptırmak ne de bağımsızlığa giden yolda ana aktörün KYB olmasını istiyor. Nitekim Barzani ve IKBY yönetimi bayrak meselesine büyük tepki vermedi, zaten buna karşı çıkması da imkansız.
 
Barzani gündemi tekrar elinin güçlü olduÄŸu alana çekerek, BM temsilcileri ile yaptığı son görüşmede bağımsızlık referandumunu yeniden gündeme getirdi ve KYB ile bu konuda bir komisyon kurulması için toplantı yaptı. Zira Barzani, ne IKBY yönetimindeki gücünü KYB’ye kaptırmak ne de bağımsızlığa giden yolda ana aktörün KYB olmasını istiyor. Nitekim Barzani ve IKBY yönetimi bayrak meselesine büyük tepki vermedi, zaten buna karşı çıkması da imkansız.
Fakat Barzani, IKBY bayrağının Kerkük’te asılmasına karşı çıkan Türkiye’yi karşısına alabilecek konumda da deÄŸil. Kerkük petrolünün doÄŸrudan satışı konusunda ÅŸimdilik tek yol, Kerkük-Ceyhan Petrol Boru Hattı, yani Türkiye. BaÄŸdat ve Erbil arasındaki anlaÅŸma doÄŸrultusunda Kerkük petrolü Türkiye üzerinden satılabiliyor. Son dönemde Türkiye ve Irak merkezi hükümeti arasındaki sorunlar da büyük ölçüde giderildi. Türkiye bayrak krizinde BaÄŸdat’ın yanında olduÄŸunu açıkça dile getirdi. Bu yüzden IKBY Kerkük üzerinde tam denetim saÄŸlasa bile, Kerkük petrolünün IKBY’yi kalkındırabilecek düzeyde satılabilmesi için Türkiye ikna edilmeli. Ancak Türkiye’nin Kerkük konusundaki sert tavrı, Kürtler açısından bir çeliÅŸki.
 
IKBY’nin Kerkük petrolünü Ä°ran üzerinden satma olasılığı da var. Zaten halihazırda bu petrolün tankerlerle Ä°ran üzerinden kaçak olarak satıldığını herkes biliyor. Ancak bu satış yöntemiyle IKBY’yi finanse edebilecek düzeyde bir gelir elde etmek zor, yeni bir petrol boru hattı ÅŸart. BaÄŸdat ve Tahran arasında 20 Åžubat’ta imzalanan anlaÅŸma bu açıdan önemli.
 
Ä°ran etkisi
 
Kerkük’te kontrolü elinde tutan KYB’nin BaÄŸdat ve Ä°ran ile iliÅŸkileri KDP’ye göre çok daha iyi. Haliyle KYB, IKBY’deki etkinliÄŸini arttırmak için bu yolu tercih edebilir. Ancak böyle bir iÅŸbirliÄŸi, IKBY’nin bütünlüğü açısından sorun yaratabilir. KYB’nin Kerkük’ü de IKBY’ye baÄŸladıktan sonra, zaten etkili olduÄŸu Süleymaniye ile birlikte ayrı bir federal bölge kurmak istediÄŸine dair söylentileri hatırlamakta fayda var.
 
Böyle bir senaryo, Irak’ın toprak bütünlüğünden yana olduÄŸunu her fırsatta dile getiren Ä°ran ve kuzeydeki doÄŸal kaynaklardan gelecek geliri kaybetmek istemeyen BaÄŸdat’ın iÅŸine gelebilir. Hatta BaÄŸdat ve Ä°ran, HaÅŸdi Åžaabi’yi de kullanarak bir güvenlik çemberi oluÅŸturma çabasına girebilir. Burada Kerkük’te KYB’nin attığı adımlara karşı olan ve HaÅŸdi Åžaabi ile birlikte hareket eden Türkmenlerin de pozisyonu önemli olacaktır. Kerkük üzerinden KYB, BaÄŸdat ve Ä°ran arasında bir iÅŸbirliÄŸinin ortaya çıkması, Türkiye’nin IKBY’deki etkisinin de sınırlanması anlamına gelir.
 
Burada ABD faktörünü de dikkate almakta fayda var. Kerkük’teki bayrak krizine sessiz kalan ABD, IŞİD sonrası süreçte Irak’ın siyasi ve idari olarak yeniden yapılandırılması konusunda en kritik rolü oynayacak aktörlerden biri. 2003 sonrası bağımsızlığa giden süreçte IKBY’nin en büyük destekçisi olan ABD’nin, Kerkük’e iliÅŸkin tavrını netleÅŸtirmediÄŸi görülüyor. Ancak KYB’li silahlı grupların Kuzey Petrol Åžirketi’ne yaptıkları operasyon sırasında, ABD ile çok iyi iliÅŸkilere sahip olduÄŸu bilinen ve Washington Kürt Enstitüsü’nün de kurucusu olan Necmettin Kerim’in ABD’de olması dikkat çekiciydi. Bu konuda rivayetler muhtelif, fakat Donald Trump’ın baÅŸkanlığından sonra ABD’nin Irak’ta Ä°ran’ın etkisi arttırmasını istemediÄŸi düşünüldüğünde, Washington’un kontrollü bir gerginlik siyaseti üzerinden hareket etmiÅŸ olabileceÄŸi akıllara geliyor.
 
Burada şüphesiz en fazla kaybeden taraf, Türkmenler. Hem Kürt iç siyasetindeki çekiÅŸme hem IKBY ve BaÄŸdat arasındaki gerginlik hem Türkiye-Ä°ran arasındaki rekabetin etkileri hem de Kerkük’teki güvenlik boÅŸluÄŸunun IŞİD ve PKK gibi terör örgütlerince doldurulması, Türkmenlerin yaÅŸam alanlarını kısıtlıyor.
 
Kerkük ile iliÅŸkili aktörler düşünüldüğünde, Kerkük’ün vilayet sınırlarını aÅŸan çatışma potansiyeli, hem Irak içinde hem de bölgesel ve uluslararası çatışma dinamiklerini harekete geçirebilir. Bu nedenle tek taraflı adımlardan kaçınılarak, Kerkük’ün demografik, siyasi ve idari yapısına uygun bir biçimde ortak ve barışçıl yaÅŸamı destekleyecek çözümler üretilmeli.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.